Geğirme

Geğirme genellikle yemek yerken veya içerken ve ardından gazın dışarı atılması sırasında hava yutma nedeniyle oluşur. Özellikle bebekler emzirildiklerinde, çok fazla hava yutma eğiliminde olduklarından ve bu da onları rahatsız edici bir şekilde doldurduğundan dolayı geğirmeleri sağlanır. Geğirme ~ eski Türkçe genirmek, agızdan hava çıkartmak Geniz ~ ağız ve burun boşluğunun arka bölümü. Hint Avrupalı … Devamını oku

Bu yalñuk atı boldı yañluk üçün

#Yalan, #Yalnguk, #Âdem, #kişi, #elbise, #false, #ver, #swear, #söz 1. Yalnguk ile ilgili birbirlerine uyumlu olmadığı gözüken iki ayrı görüşler bulunur. Birisi Bahaddin Öğel ve modern düşünürlerden, öbürüsü Yusuf Has Hacip’ten: Bahaddin Öğel II. Yüzyıl Türkleri “Âdem“e Yalnguk, “İnsan“a ise Yalnguk oğlı diyorlardı.( Mahmud Kaşgari, 3, 384) Bahaddin Öğel, Türklerde Devlet Anlayışı; 5. İnsan, İnsanlık … Devamını oku

Satürn ve Ötesi

#dur, #otur, #satürn, #satürn, #saturday, #stereo #bölmek, #balta, #şabat, #parsel, #partner, #parti, #paydos, #pause #gal, #kal, #kaya, #kayyamanu, #mekan, #kâinat, #kayyam #Rabguzi, #sekmek, #sektelemek, #sakınmak, #saguš Özet: Türkçe ve Sümerce arasındaki bağlar satürn ve sekendiz gibi sözcükler üzerinde gösteriliyor. Dünyamızın bulunduğu Güneş Sisteminde güneşe yakınlığı bakımından altıncı sırada gelen Satürn Sümerlerde yazılı astrolojinin başladıgı çağlarda … Devamını oku

Şiir sözün Sümer ve Türk dillerindeki tohumları

1.1 Şiir sözün tanımlamaları Sözlükteki bilgiye göre şiir duygulardan, düşüncelerden, düşlerden, özlemlerden vb. süzülmüş yaşantı birikimleri olarak, ozanların, sözcüklerin sözlük anlamlarına kimi zaman değişik anlamlar da yükleyerek, dil içinde özel bir dil yaratarak oluşturdukları, imgelerden, simgelerden, söz sanatlarından, ritimden, uyumdan vb. yararlanarak ortaya koydukları, okurda estetik duygular uyandıran yazın ürünüdür. Şiir tanımlarının sentezini yapan Doğan … Devamını oku